Göle, Ardahan, Kars meralarından soframıza

Göle, Ardahan, Kars meralarından soframıza

Mera, literatürde kısa boylu ot ve benzeri bitkilerin yetiştiği, taban suyu seviyesinin düşük olduğu kıraç araziler olarak tanımlanmaktadır. Meralar düz veya hafif engebeli, doğal veya ıslah edilmiş araziler olabilir. Meraların ekosistemdeki rolünün yanında hayvancılık ekonomisine pozitif katkıları da önemli düzeydedir. Bu doğal arazilerin hayvancılık faaliyetinde hayati önemi bulunmaktadır. Küçükbaş ve büyükbaş hayvanların kaba yem ihtiyacının ekonomik açıdan birincil kaynağı çayır-meralardır. Hangi coğrafyada hangi büyükbaş ya da küçükbaş uyum sağlayabiliyorsa o hayvan ırklarını beslemek önemlidir. Holstein, simental gibi büyükbaşlar meralara uyum sağlayabilen canlılardır.

Ardahan Kars bölgelerinde ise meraların yüksek rakımlarda bulunması sebebiyle beslenecek hayvanların da bu rakımlarda otlanabilme ve soğuğa dayanıklı olmaları gerekir. Zavot ırkı büyükbaşlar genetik yapıları dolayısıyla soğuğa dayanıklı canlılar oldukları için bu yörenin meşhur garavyer peyniri, Göle peyniri, Göle eski kaşar ve Kars göbek kaşar peynirlerinin üretiminde kullanılan bir ırktır.

Ardahan’da meraların önemi

Bu bölgede en büyük geçim kaynağı, hayvancılık olmakla birlikte buna bağlı olarak süt ve süt ürünleri üreticiliğidir. Yüz yılları aşkın tekniklerle nesilden nesile bilinçlenen kırsaldan kente bütün yöre halkı doğayı koruma konusunda oldukça bilinçlidir. Ardahan peyniri, tereyağı ürünlerinin lezzetinin sebeplerinden biri aromasının, zengin bitki örtüsüne sahip yaylalardan gelmesidir. Üreticilerin yaylaları tercih etmelerinin birçok sebepleri vardır.

1-Zavot ırkı ineklerin yüksek rakımlı meralara adaptasyonları yüksek olduğu için beslenmelerine uygun geniş yaylaların bulunması maliyet açısından karlıdır.

2-Açık sistem olarak meralar hem ekonomik yönden hem de hayvan sağlığı yönünden daha çok tercih edilir. Hayvanların egzersiz ihtiyacı karşılandığı için daha sağlıklı kalmaktadırlar.

3-Meraların önemli bir özelliği de kendini yenileyebiliyor olmasıdır. Bu özelliğiyle sürdürülebilir organik tarımın ve hayvancılığın en değerli besin kaynağı olmaktadır.

Böylelikle mera alanlarının amaç dışı kullanımı engellenmeli, meralar ıslah edilerek hayvancılığa tahsis edilmelidir. Yok olan meralar iklim değişikliğine sebep olmaktadır. Son yıllarda bazı coğrafyalarda yağışın azalmasının, kuraklığın artmasının en büyük nedeni yeşil alanların yerini beton binaların alması olarak görülmektedir.

Doğu Anadolu İklimi

İklim bir bütün olarak Doğu Anadolu'da yaz ile kış arasında sıcaklık farkının fazla olduğu karasal iklim koşulları egemendir. Ancak bölgenin topoğrafya koşulları ve coğrafî enlemin etkisine de bağlı olarak yağış, sıcaklık, bağıl nem ve yağışın mevsimlere dağılışında önemli değişmeler görülür. Yıllık yağış miktarında büyük değişmeler görülür.

Bölgede hüküm süren iklim koşullarına bağlı olarak uzun boylu dağ bozkırları ve çayırlardan oluşan zengin bir otsu topluluk yer alır. Bu sahalardaki otsu topluluklar hem tür itibariyle daha zengin hem de uzun boyludur. Yağış ve sıcaklık koşullarına göre buralardaki otsular Nisan ayından itibaren yeşermeye başlar, Haziran sonu veya yağışlı geçen yıllarda Ağustos ayında kurur. Erzurum-Kars platosunda ve Digor civarında ise üç otsu bitki kuşağı ile bir orman alanı ayırt edilebilir.

Doğanın Ürünü Ardahan Peyniri

Sadece Ardahan Kars üreticileri değil dünyanın her yerinde peynir üretiminde sütün kalitesi en önemli faktördür. Sütün sağımından koyulan kaplara, süzülmesinden depolanan yerlerin havasına kadar birçok unsur vardır. Tabii en önemli unsur ise hayvanı beslenmesidir. Otlatılan hayvanların yediği o yöreye özgü bitkiler süte aromasını vererek bunun peynirde de hissedilmesine sebep olur. Ardahan; konumu, yüksekliği, sulak alanları, sarıçam ormanları, otlakları, dünyanın 34 önemli biyolojik çeşitlilik bölgelerinden ikisi olan Kafkas ve İran-Anadolu sıcak noktalarının kesişiminde yer alması ve dünyanın en önemli kuş göç yolları üzerinde bulunması gibi özellikleriyle ülkemizin en değerli yörelerinden biridir.

Ardahan Florası

Ardahan, ülkemizin bitki çeşitliliği bakımından olağanüstü zenginlik gösteren, tehlike altındaki nadir veya endemik bitkilerin popülasyonlarını içeren doğal ya da yarı doğal alanlarından birisidir. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre ilin bitki örtüsünü oluşturan tür sayısının yaklaşık 1500 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu zenginliğin önemi bitki çeşidinin il büyüklüğüne oranla çok olmasının yanında, 85 türün endemik özelliğe sahip olmasından kaynaklanır. Ardahan ili Kafkas bitkilerinin 80 çeşidi kadarının Türkiye’de yetiştiği bölgedir. Birçok bitkinin tür adı Kafkasya’dan gelmektedir. Ardahan’ın bitki türlerinin büyük çoğunluğunu otsu bitkiler oluşturur. Yaz aylarında suyun çekilmesiyle kuruyan alanlarda ve göl çevresindeki çayırlarda ülke çapında nadir 10 bitki türü görülür. Bu nadir bitki türlerinden bazıları; Şerit çiçeği, Kafkas zambağı, Artvin zambağı, Filbahri ve Çıldır zambağı.